Japonya'da bir abide ağacın çarpıcı öyküsü

25 Mart 2013 Pazartesi 14:08
Japonya'da bir abide ağacın çarpıcı öyküsü






Fukuþuma kentinde bulunan Miharu Takizakura adlý aðaç, yýlda 300 bin turist çekmekte. Japonlarýn gözü gibi kuruduðu aðaç, 9’luk depremden bile sarsýlmadý.  Aðacý bir “canlý varlýk” olarak sevdirmeliyiz. Çünkü onlar da doðmakta, beslenmekte, büyüyüp geliþmekte, rekabet etmekte, çoðalmakta ve nihayet ölmektedir. Ünlü Fransýz Antropolog Strauss: “Ýlkel insan, modern insanlara göre çýkar taþýmayan düþünceye daha yatkýndýr”                   Miharu Takizakura akla bir Japon kahramanýný getirebilir. Aslýnda o, bir kahramandan da deðerli bir canlý varlýk. O, yýllara deðil asýrlara meydan okuyan bir anýt aðaç. Japonya’nýn kuzeyindeki Fukuþima iline baðlý Miharu kentinde bulunan bu aðacýn yaþý 1000 yýlý geçmiþ.Japonlar bu aðacý her yönde ve olaðanüstü verimlilikte çiçek açtýðý için, Þelale Süs Kirazý olarak adlandýrmaktadýr. Bilimsel adý adý Prunus pendula rosea olan Miharu Takizakura’yý; sarkýk dallý ve pembe çiçekli süs kirazý ya da yabani kiraz olarak dilimize aktarabiliriz.Bu kahraman aðaç, Japonya’nýn ikinci dünya savaþýndan bu yana karþýlaþtýðý en büyük felaket olan 9 büyüklüðündeki Tohoku depremi ve tusunamisinden de sað salim çýkmayý baþarmýþtýr. Bu aðacýn bakýmýný yaklaþýk 50 yýldýr üstlenen 82 yaþýndaki Haruji Murata adlý Japon, felaketten bir yýl sonra, “Radyoaktivitenin etkisi hakkýnda hiçbir þey diyemem. Fakat çiçeklerinin gücünün ve güzelliðinin deðiþmediðini söyleyebilirim” diyordu.Japonca Takizakura olarak adlandýrýlan bu müthiþ aðaç, hayatta kalmak için gösterdiði dirençle Japonya’da âdeta bir umut sembolü olmuþtur. O, Japonya’da 1000 yaþ üzerindeki üç süs kirazýndan biridir. Ancak tüm anketlerde bir numaralý aðaç olarak gözükmektedir.Yýlda yaklaþýk 300 bin kiþinin ziyaret ettiði ve Aðlayan Sakura da denen bu aðaç, çoðunluðu çiftçi olan 17 bin nüfuslu Miharu þehri için iyi bir kazanç kapýsýdýr. Fukuþima Nükleer Santraline yaklaþýk 40 km uzaklýkta olan Miharu Takizakura, 2012 yýlýnda turizm altyapýsýnýn bozulmasý, korku ve artan radyasyon nedeniyle daha az ziyaret edilmiþtir.Yöre halký, 2005 yýlýnda bir kar fýrtýnasý olduðunda da, aðacýn dallarýnda biriken karlarý temizlemiþ ve ahþap destek koyup dallarýn kýrýlmasýný zamanýnda müdahale ederek önlemiþlerdir. Bunun kolay bir iþ olup olmadýðý aðacýn boyutlarýndan rahatça anlaþýlabilir:Boy:12 metreGövde çapý: 9.5 metreTepe çatýsý (Doðu-Batý Ekseni): 22 metreTepe çatýsý (Kuzey-Güney Ekseni): 18 metreBu yazýyý yalnýzca Miharu Takizakura’yý tanýtmak için kaleme almadým. Japonlarý,bu aðacýn güzelliðini, kadrini kýymetini bu kadar iyi bildikleri ve sahtelikten, gösteriþten uzak bu doðal tutum ve davranýþlarý için yürekten kutlarým. Pek tabii ülkemizde de birçok anýt aðaçlarýmýz var. Hatta onlar hakkýnda yazýlmýþ kitaplar bile mevcut. Ancak bu nadide yaþlý aðaçlarýmýzýn bakýmýna büyük bir hassasiyet ve sevgiyle yaklaþmak gerekiyor. Bu eþsiz güzellikler yok olursa, genç fidanlarýn o azametli görünüþe kavuþmalarý için yüz yýllarýn geçmesini beklemek gerekecektir. Elimizdeki bu paha biçilmez mücevherleri korumak için büyük gayret sarf etmeliyiz.Aðacý bir canlý varlýk olarak sevdirmeliyiz. Çünkü onlar da doðmakta, beslenmekte, büyüyüp geliþmekte, rekabet etmekte, çoðalmakta ve ölmektedir. Baþýna bir insani kaza, felaket, hastalýk gelmezse türlere göre deðiþmekle birlikte uzun yýllar ve hatta Takizakura anýt aðacýnda görüldüðü bin yýl yaþayabilmektedirler.Amazon yerlileri, Amerikan Kýzýlderilileri ve Avustralya Aborijinleri ilkel olarak tanýmlanýyorlardý. Amazon ormanlarýnda 4 çalýþan dünyaca ünlü Fransýz Antropolog Claude Levi Strauss, ‘ilkel’ denilen insanlarýn da temel ihtiyaçlar açýsýndan ‘modern’ denilen insanlardan hiçbir farký olmadýðýný söylemektedir. Daha da önemlisi ilkel denilenlerin ‘çýkar taþýmayan düþünceye’ çok yatkýn olduklarýný da belirtmektedir.Kültürel çerçevede ve anýt aðaçlar açýsýndan baktýðýmýzda, bizim insanýmýzla Japonlar arasýnda çok önemli bir fark olmamasý gerekir diye düþünmekteyim.Japonlar aðaca karþý o kadar bilinçli ve saygýlý ki; Miharu Tazikura’yý ziyaretlerinde hatýra fotoðrafý çekerken bile aðaca dokunmayýp onu incitmemeye çalýþýyorlar. Darýsý bizim baþýmýza.Topkapý Müzesini gezenler bilir. Avluda asýrlýk çýnar aðaçlarý vardýr. Fakat ziyaretçilerimiz maalesef hatýra fotoðrafý çekerken bu aðaçlara gerek çýkarak gerekse de sarýlarak zarar verdiklerinin farkýnda bile deðiller.  Bunlarýn etrafýnda çit ve benzeri koruma tedbirleri de alýnmamýþtýr. Oysa onlarýn çoðunun gövde içleri çoktan boþalmýþ, beslenme açýsýndan ise dýþ kabuk dýþýnda bir þey neredeyse kalmamýþ olup can çekiþmektedirler.
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.