Uşak MHP vekil adayları işadamları ile buluştu

UŞAK Organize Sanayi Bölgesi'nin (UOSB) düzenlediği milletvekili aday tanıtım toplantısında MHP'li Uşak milletvekili adayları Durmuş Yılmaz, Gökhan Özoğul ve Muhammet Gür, Uşaklı sanayici ve işadamlarına projelerini anlattı. Vekil adaylarından...

06 Mayıs 2015 Çarşamba 20:06
Uşak MHP vekil adayları işadamları ile buluştu






UŞAK Organize Sanayi Bölgesi'nin (UOSB) düzenlediği milletvekili aday tanıtım toplantısında MHP'li Uşak milletvekili adayları Durmuş Yılmaz, Gökhan Özoğul ve Muhammet Gür, Uşaklı sanayici ve işadamlarına projelerini anlattı. Vekil adaylarından Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, hükümetin 2023 yılı hedeflerinin şehir efsanesine döndüğünü söyledi.
Uşak Organize Sanayie Bölgesi'ndeki MHP Uşak İl Başkanı Ali Kurt, partililer ve işadamlarının katıldığı toplantıda UOSB Başkanı Ali Yıldırım, organize sanayi bölgesindeki faaliyetleri konusunda bir sunum yaptı. Ardından MHP Uşak Milletvekili adayları Gökhan Özoğul ve Muhammet Gür, iş dünyası ile projelerini paylaştı. Türkiye'de artık karalama politikalarından vazgeçmesi gerektiğini ifade eden milletvekili adayı Durmuş Yılmaz, "'Doğruya doğru, yanlışa da yanlış yapıldı' denilebilmelidir. Ben bu nedenle bürokratik geçmişimden gelen doğru söyleme gereğinden vazgeçilmemesi gerektiğini kesinlikle topluma yerleşmesi gerektiğine inanıyorum. Toplumumuz bugün geldiği noktada çok fazla polerize olmuş vaziyette, bu da önümüzdeki dönemde ekonomik büyümeden tutun, toplumsal birlik ve bütünlüğüme kadar her şeyi tehdit edecek. O nedenle bizlerin ortada buluşması gerekiyor. Seçimleri de bu perspektifte değerlendirmemizde fayda var" dedi.
"DEĞERLER SİLSİLESİNDE AŞINMA VAR"
Türkiye'nin değerler silsilesinde bir aşınma gördüğünü ifade eden Durmuş Yılmaz, "Bu aşınma gelecekte gerek sanayi, gerekse ticaret, eğitimde göstereceğimiz performansın oturacağı bazı zayıflatıyor. Bu zayıflıktan dolayı bizim yeni bir çıkış yapmamız son derece zordur. Bugün gelinen noktada yapılan yanlışlıkları oturup erdemi ile düşündürtmek yerine, konu karşılıklı hesaplaşma ve intikama dönüştü. Biran önce bu kısır döngüden hemen çıkmamız gerekiyor. Öncelikle birbirimize saygılı olacağız. Bu saygı bizi Türkiye'nin ortak çıkar noktalarında buluşturacaktır. Benim siyasete giriş nedenim, yapılan yanlışları gittiğim her yerde söylemek" diye konuştu.
"2023 HEDEFLERİ ŞEHİR EFSANESİNE DÖNDÜ"
Türkiye'nin 2023, 2053 ve 2071 yılı hedefleri konusunda bir değerlendirme yapan Yılmaz, "Bir topluma hedef vermek önemli, bu son derece misyon ve vizyonu gerektiren bir iş. Şu anda 2023 hedefinin amacı ve araçları arasında bir tutarsızlık var. Hükümetin uzun zamandır propagandasını yaptığı 2023 hedefleri bugün itibari ile iflas etmiş ve şehir efsanesine dönmüştür. Ak Parti hükümeti bugün kendisini reform yorgunu olarak gösteriyor. Son 2 yıla baktığımızda Türkiye'nin gündemi ekonomi olmaktan çıkarak farklı bir mecraya girdi. Bu konuda da insan hakları ayaklar altına alınmaya başladı. Hukuk düzeni ile çok sık oynanmaya başlandı. İnsanlar geleceğinden emin değiller. Türkiye'de artık duruma göre ve kurala göre hukuk olması gerekiyor. Türkiye'deki belirsizlikler ülke genelindeki yerli üreticiyi tereddüte düşürüyor, yabancı yatırımcıyı güvensizliğe sevk ediyor. Bunun sonucunda da ülkeye sermaye girmiyor" dedi.
"HAKİMİN HAPSE ATILMASI EVRENSEL HUKUKA AYKIRIDIR"
"Bir hakimin verdiği karardan dolayı hapse atılması dünyada görülmüş bir şey değil" diyen Yılmaz, şöyle devam etti:
"DURUMA GÖRE DEĞİL, KURALA GÖRE HUKUK SİSTEMİ İSTİYORUZ"
"Bu tabi hukuku ve hakim bağımsızlığını ayaklar altına alan, evrensel hukuk kurallarına son derece aykırıdır. Hakimin verdiği kararda bir yanlışlık varsa bir üst mahkemeye gidersiniz, eğer buradan da sonuç alamazsanız kanun yolu ile bozma diye bir konu var. Bir hakimin verdiği karardan dolayı hapse atılması utanç verici demeyeyim de, geleceğimiz için son derece endişe verici bir durumdur. Biz artık hukuk istiyoruz. Herkes için geçerli olan duruma göre değil, kurala göre hukuk sitemi istiyoruz. Gayri safi milli hasılada kişi başına düşen 10 bin doların içinden çıkamamamızın sebebi de bu hukuk düzeninin bozulmasıdır."
"TÜRKİYE'NİN 402 MİLYAR DOLAR BORCU VAR"
Özel sektör ve kamunun şu anda 402 milyar dolar döviz borcu olduğuna da dikkati çeken Yılmaz, "Hükümetin propagandası, 'göreve geldiğimizden bu yana tüm borçları ödedik.' Toplamda 24 milyar dolar borç aldık. Bu borcun 4 milyar dolarını giden hükümet harcadı. Geriye kalan 20 milyar dolar Ak Parti hükümeti harcadı. Borca baktığımızda bu rakam bugün 402 milyar dolara çıktı. Bir yıl içinde ödenmesi gereken borç miktarı 225 milyar dolar. Dolar kuru neden 2 lira 50 kuruştan 2 lira 70 kuruşa yükseldi, enflasyon neden 7.91 olduğunun arkasında bu borç var. Bu borçtan dolayı kurda hareket var. Kurdaki hareketten dolayı da faiz yükseliyor. Bugün hem faiz hem de kur yükseldi. Ocak ayında Merkez Bankası ile Cumhurbaşkanı'nın arasında geçen ağır ithamların sonucunda bugün gelinen noktada amaç düşük faizken rekabet edebilecek bir kur iken hem faiz hem de kur yükseldi. Bu yükselişin ihracata da bir faydası olmadığı için ihracatta aşağı inmeye başladı."
FOTOĞRAF

 

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.