Kulübün ana sponsoru Avea, 15 Temmuz'a kadar UEFA'ya bilgi vermek zorunda olan Futbol Federasyonu'nun kararını bekliyor. Avea'nın CEO'su Erkan Akdemir, şike iddialarıyla ilgili yaptığı açıklamada "Spora bu kadar destek verip de sonuçta bu tür şeylerin yaşanıyor olması bizi çok üzüyor." dedi.

Türk futbol tarihinin en büyük soruşturması devam ederken gözler federasyona çevrildi. Avrupa kupalarına katılacak takımlar hakkında 15 Temmuz'a kadar UEFA'ya bilgi vermek zorunda olan Türk Futbol Federasyonu'nun Fenerbahçe Spor Kulübü hakkında olumsuz görüş bildirmesi bekleniyor. Fenerbahçe'nin ana sponsoru olan Avea'nın Üst Yöneticisi (CEO) Erkan Akdemir, futbolda şike iddialarına ilişkin olarak, "Bizi küstürmesinler. Futbola, spora bu kadar destek verip de sonuçta bu tür şeylerin yaşanıyor olması bizi çok üzüyor." dedi. Fenerbahçe ile toplam 5 yıl geçerli sponsorluk anlaşmalarının 2013 sonunda biteceğini hatırlatan Akdemir, olumsuz çıkma varsayımına karşı konuşmanın erken olduğunu belirterek, "Şu anda bekleyelim. Bir varsayım üzerine bir şey söylemek istemem. Herhalde Futbol Federasyonu önümüzdeki hafta kararını verir. Futbol Federasyonu'nun kararı, bizim vereceğimiz kararda şekillendirici olabilir. Bizi küstürmesinler. Futbola, spora bu kadar destek verip de sonuçta bu tür şeylerin yaşanıyor olması bizi çok üzüyor. Ben çekileceğiz anlamına gelen bir şey söylemiyorum. Sadece futbolun şu anda yaşadığı şey bizi çok üzüyor. Küsmek de istemiyoruz." diye konuştu.

2011 bütçesi 367 milyon lira olan Fenerbahçe'nin sponsorluk gelirleri 55 milyon lirayı buluyor. Kulübün ana sponsoru Avea dışında Cola Turka, Adidas, Aras Kargo, Arçelik, Koç Holding, Audi, Doğuş Otomotiv, Denizbank, Efes Pilsen, Kiğılı, Vakıfbank gibi şirketler de yer alıyor. Akdemir'in açıklamaları Fenerbahçe'nin diğer sponsorlarının terk etme ihtimalini akla getirdi. Diğer taraftan, Bank Asya, bazı internet adreslerinde içinde Bülent Uygun'un resimlerinin de yer aldığı reklamlarını kaldırdı. Türk Telekom yetkilileri ise konunun yargı aşamasında olması sebebiyle ihtimaller üzerine yorum yapmak istemediklerini açıkladı. 850 bin Lig TV abonesi bulunan Digiturk, dava sürecinin ardından, yeni eylem planını açıklayacakları bilgisini verirken, Kiğılı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı, sponsorlukla ilgili kararın toplanacak olan yönetim kurulunun ardından netlik kazanacağını söyledi. Sponsorluğun devam edeceğini net bir şekilde dillendirmeyen bir diğer büyük kuruluş ise Ülker oldu. Bu markayı bünyesinde barındıran Yıldız Holding yetkilileri de "Yargıya intikal etmiş bir konuda açıklama yapmamız söz konusu değildir." açıklamasını yaptı.

HİÇBİR MARKA KİRLİ İŞ İÇİNDE OLMAK İSTEMEZ

Reklam Danışmanı Prof. Dr. Ali Atıf Bir, yaşanan şike olayının sponsorlukları ciddi şekilde etkileyeceği görüşünde. "Çünkü sponsorlar, takımlara bağış yapmıyor." diyen Bir, firmaların sporun verdiği keyfi, mutlu anları markasına transfer etmek istediğini, dolayısıyla kirli bir işin içinde asla olmak istemediğini söyledi. Taraftarın bu durumlarda kulübü desteklediğini aktaran danışman, Fenerbahçe lig düşse bile taraftarın takımı daha fazla sahipleneceğini belirtti. Pazarlama Uzmanı Günseli Özen Ocakoğlu ise, dünyanın her tarafında böyle olaylar olduktan sonra sponsorluk fiyatlarında ciddi azalmalar yaşandığına dikkat çekti. Ocakoğlu, futbola desteğin bitmeyeceğini, ancak sponsorlukların değerinin düşeceğini de sözlerine ekledi.

Şike soruşturması, Türkiye'yi yolsuzluk liginde düşürebilir

Daha da genişlemesi beklenen 'Temizlig' operasyonunun Türkiye'yi yolsuzluk algılama endeksinde yukarı sıralara çıkarması bekleniyor. Şeffaflık Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Batum, son 5-6 yıldır şeffaflık alanında atılan adımlar sonucu Türkiye için kısa dönemde Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün aşağıya doğru bir gidiş olabileceğini ancak, orta ve uzun vadede ülke endeksinin iyileşeceği kanaatini taşıdığını bildirdi. Uluslararası Şeffaflık Örgütü endekslerinin bütün dünyada kabul gördüğünü ifade eden Batum, endekse göre 2009'da 180 ülke arasında 61. sırada bulunan Türkiye'nin, geçen yıl 56. sırada yer aldığını, 0 puanın 'en kötü', 10'un 'en iyi' sayıldığı endekste Türkiye'nin 4,4 puan aldığını hatırlattı.

Futboldaki şike iddialarının yargıya intikal eden bir konu olduğunu belirten Batum, "Konuyu İtalya'da 10-15 yıl önce siyasette yaşanan... Bugün bizim kamuoyunda Ergenekon davası olarak bildiğimiz sürecin bir benzeri orada yaşanmıştı. Oldukça da uzun süren ve yüzlerce kişinin yargılandığını düşünürsek Ergenekon ile birlikte benzer bir sürecin Türkiye'de açıldığı söylenebilir." şeklinde konuştu. Ülkelerin genel yapısına bakıldığında 'bir kesimin temiz, bir başka kesimin şeffaf olduğu' durumuyla pek karşılaşılmadığını ifade eden Batum, endekslerin aslında toplumun genel fotoğrafını ortaya koyduğunu, Türkiye'nin şeffaflık konusunda arzu edilen düzeyde olgunlaşmadığını söyledi.

Batum, spordaki son gelişmelerin sadece birkaç kulüple ilgili olması konusunda da, "Toplumun kendisine sorması, dürüst olması gereken bir alan var; 'acaba sadece o kulüplerle ilgili mi, yoksa çok daha kurumsal, daha geniş çaplı bir uygulama mı?" dedi. Türkiye'de yolsuzluğun bulunduğu alanlara zihinlerin sporu çoktan eklediğini belirten Batum, futbol başta olmak üzere sporun bir sanayi, endüstri haline dönüşmesiyle centilmenlik ve sporun ruhunun iyice azaldığını, bunun yerini para, menfaat ve çıkar ilişkilerinin aldığını savundu. İtalya'daki siyasal yargılamaların sonradan futbola da intikal ettiğini, Juventus gibi çok kuvvetli bir takımın küme düşürüldüğünü hatırlatan Batum, "Buna bir bütün, toplumsal temizlik ve yeniden yapılanma diye bakmak da mümkün." şeklinde konuştu