MİT, Genelkurmay ve Wikileaks haklı çıktı

MİT, TSK ve Wikileaks belgelerinde yer alan 'Terö örgütü PKK'ya silah satan ülkeler' listesi Almanya tarafından ilk kez kabul edildi.

10 Eylül 2014 Çarşamba 20:46
MİT, Genelkurmay ve Wikileaks haklı çıktı






MİT, Genelkurmay ve Wikileaks haklı çıktı

Türkiye'nin yıllardır terör örgütü PKK'ya batılı ülkelerin silah sattığı iddiları ilk kez Almanya tarafından kabul edildi. 1998, 2001, 207 yıllarında Milli İstihbarat teşkilatının dönemin hükümetlerine verdiği raporlarda, Genelkurmay Başkanlığ tarafından 2011 yılında bu konuda hazırlanan kapsamlı raporunda ve son olarak geçtiğimiz yıl ortaya çıkan Wikileaks belgelerinde yer alan terör örgütüne silah satışı konusunda bir Amerikan şirketi ile Alman silah üreticisi SIG Sauer’in varlığı Almanya'da geniş yankı uyandırdı. NDR'de bugün yer alan ve Almanya resmi basın kurumu DW tarafından servis edilen habere göre 2005 yılında Irak’a yasadışı yollardan 5 bin tabanca teslim ettiği, bu silahların PKK'ya geçtiği itiraf edildi

Kuzey Alman Radyo Televizyon Kurumu (NDR), Batı Alman Radyo Televizyon Kurumu (WDR), Süddeutsche Zeitung'un şirketin iç yazışmalarına dayandırdığı ortak haberine göre, SIG Sauer silah sevkiyatını gerekli izinleri almadan gerçekleştirdi. Bu silahlardan bir kısmının PKK'nın eline geçtiği belirtiliyor.

Habere göre 9 milimetrelik tabancaların sevkiyatı şirketin ABD'deki kardeş firması SigArms üzerinden yapıldı. Buna göre 2004 yılının Aralık ayında Amerikan Ordusu'nun alımdan sorumlu makamları, Irak Ordusu'na verilmek üzere SigArms şirketine 5 bin tabanca sipariş etti. SigArms bu siparişi Alman SIG Sauer şirketine iletti. SIG Sauer silahların gideceği adresi bilmekle birlikte doğrudan Irak'a yapılan ihracat konusunda bir izin talebinde bulunmadı.

Temmuz ayı başında da Alman silah şirketinin, ABD üzerinden Kolombiya'ya silah sevkiyatı yapmak için yetkilileri yanılttığı ileri sürülmüştü. SIG Sauer ayrıca gerekli izinler alınmadan Kazakistan'a silah göndermekle suçlanıyor. Kiel Savcılığı konuyla ilgili soruşturmasını sürdürüyor ve iddia nedeniyle SIG Sauer'e ihracat yasağı konmuş durumda.

GENELKURMAY RAPORUNDA YER ALMIŞTI


Emekli Yarbay Tevfik Diker’in 2011 yılında hazırladığı rapora göre terör örgütü PKK'nın kullandığı silahlar ve üretildiği ülkeler ise şöyle:

Kaleşnikoflar: Ele geçirilen ve menşei tam olarak belirlenen 4 bin 500 Kaleşnikof’un (AK-47) yüzde 71,6’sı Rusya, yüzde 14,7’si Çin, yüzde 3,6’sı Macaristan, yüzde 3,6’sı da Bulgaristan orijinli.

Kanaslar: Ele geçirilen toplam 5 bin 713 suikast silahı Kanas, BKC, Dragunov, Arbiki, G-3, M-16, G-1, mavzer gibi silahlardan 959′unun menşei tam olarak belirlendi. Bunların yüzde 45,2’sinin Rusya, yüzde 13,2’sinin İngiltere, yüzde 9,4′ünün de ABD orijinli olduğu saptandı.

Roketler: PKK’nın eylemlerde de yaygın olarak kullandığı roketlerden ele geçirilen bin 610′u üzerinde inceleme yapıldı. Bunlardan ancak 313′ünün menşei belirlenebildi. Bunların da yüzde 85′inin Rusya, yüzde 5,4′ünün Irak, yüzde 2.5′inin Çin menşeli olduğu anlaşıldı.

Tabancalar: 2 bin 885 tabanca ve makineli tabancadan 2 bin 208′inin menşei belirlendi. Bu silahların yüzde 21,9′u eski Çekoslovakya, yüzde 20,2’si İspanya, yüzde 19,8′i İtalya orijinli çıktı.

El bombaları: 3 bin 490 el bombasından 136’sının menşei belirlendi. Bunların yüzde 72’sinin Rusya, yüzde 19,8′inin ABD, yüzde 8′inin ise Alman menşeli olduğu görüldü.

Mayınlar: Bulunan 11 bin 568 mayından 8 bin 15′inin menşei araştırması sonuçlandı. Bu mayınların yüzde 60,8′i İtalya, yüzde 28,3′ü Rusya, yüzde 6,2’si Almanya kaynaklı


KÜRT GRUPLARA SİLAH YARDIMI YAPILDI

Wikileaks belgelerinde ise terör örgütü PKK'ya Rus ve Alman gizli servislerinin nasıl silah ulaştırdığı yer almıştı. Raporun bir bölümünde çarpıcı bilgiler var.
Wikileaks belgelerinde Rusya'da yetkililerin, oligarkların (zengin işadamları) ve organize suç örgütlerinin "sanal bir mafya" devleti yaratmak için birlikte hareket ettiği, ayrıca Rus gizli servisinin, Türkiye'de istikrarsızlık yaratmak için "Kürt gruplara" silah gönderdiği iddia edildi.
Gonzales, Rus istihbarat servisi adına çalışan Zahar Kalaşov adlı ajanın, Türkiye'de istikrarı bozmak için Kürt gruplara silah gönderilmesini organize ettiğini ileri sürerek, 2009 yılında bir gemide İran'a götürülmek üzere ele geçirilen füzelerin arkasında da yine Rus istihbarat yetkililerinin parmağının bulunduğunu ileri sürdü.

ABD'nin Rusya Büyükelçisi John Beyrle'nin de gönderdiği raporda, başkent Moskova'daki rüşvet çarkının işleyişini, "Herşey Kremlin'e dayanıyor. (Eski Moskova Belediye Başkanı Yuri) Lujkov, belediye başkanları ve aynı zamanda valiler, Kremlin'in içindeki köstebeklere ödeme yapıyor. Suç unsurları polis, FSB, İçişleri Bakanlığı, Savcılık Ofisi ve elbette Moskova kent yönetimi bürokrasisi içindeki krişadan (Rusya'daki mafya örgütlerinde çatı veya koruma anlamında kullanılan terim) yararlanıyor" ifadesini kullanıyor.

Gonzales, FSB'nin, dediklerini yapmayan organize suç örgütlerini ortadan kaldırmak için 2 yöntem kullandığını savunarak, "Bunlardan biri onları öldürmek. İkincisi de bunları cezaevine atmak" diyor.

Amerikalı diplomatların merkeze gönderdiği raporlarda, Rusya Başbakanı Vladimir Putin'in, Londra'da 2006 yılında zehirlenerek öldürülen eski KGB ajanı Aleksandır Litvinenko cinayetini önceden bildiği görüşünün hakim olduğu dikkat çekiyor.
Son Güncelleme: 10.09.2014 20:56
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.