Beş siyasi partiden ortak duruş | İstanbul Sözleşmesi'nden dönmek yok
Esra Aysan’ın hazırlayıp sunduğu, Erişkinler Kulübü programına katılan CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, İYİ Parti Kadın Politikaları Başkanı Sibel Yanıkömeroğlu, TİP Kadın Koordinasyon Sözcüsü Yelda Koçak, GELECEK Partisi Kadın Politikaları Başkanı Habibe Çiftçioğlu Başer ve DEVA Partisi Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen, İstanbul Sözleşmesi’nin kadına yönelik şiddetin ve çocuk istismarının önlenmesinde en ileri düzenleme olduğunu belirttiler.
Son zamanlarda İstanbul Sözleşmesini kaldırmak için üst perdeden dillendirilen söylemlere karşı tek bir duruş sergileyen kadın başkanlar, karşı çıkma gerekçelerini de tek tek çürüttü. Sözleşmenin kaldırılmasını isteyenlerin, LGBT ve nafakaya ilişkin mesnetsiz yorumlarla toplumu kışkırtmaya çalıştığını belirten kadın başkanlar, çok küçük bir kesim hariç, içeriğini öğrendikçe halkın sözleşmeye sahip çıktığının da altını çizdiler.
Kadınlar yalnız ya da çaresiz değildir!
İki bölüm olarak (9 ve 10) YouTuba’da Esra Aysan kanalından yayınlanan programa katılan tüm kadın başkanların, İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin detaylı raporlar hazırlamış isimler olması dikkat çekti.
İlk programda, sözleşmenin içeriği, uygulamayı aksatan unsurlar ve kamuoyundan kaçırılan gerçekler masaya yatırılırken, “Siyasi partiler kadınlar için ne yapıyor?” başlığıyla yayınlanan ikinci bölümde başkanlar çalışmalarını anlatarak kadınlara yalnız olmadıkları mesajını verdi.
İstanbul Sözleşmesi Nedir?
İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen uluslararası insan hakları sözleşmesidir.
Sözleşme Avrupa Konseyi tarafından desteklenmektedir ve taraf devletleri hukuki olarak bağlar. Sözleşmenin dört temel ilkesi; kadına yönelik her türlü şiddetin ve ev içi şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçların kovuşturulması, suçluların cezalandırılması ve kadına karşı şiddet ile mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü ve etkili işbirliği içeren politikaların hayata geçirilmesidir. Kadına karşı şiddeti bir insan hakkı ihlali ve ayrımcılık türü olarak tanımlayan, bağlayıcı nitelikte ilk uluslararası düzenlemedir. Tarafların sözleşme kapsamında vermiş oldukları taahhütler, bağımsız uzmanlar grubu GREVIO tarafından izlenmektedir.
Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açılan sözleşmeyi Türkiye çekincesiz imzalamış ve onaylamıştır.
