Metropoll'ün Ekim ayı anket sonuçlarına göre partilerin oy durumlarını da açıklayan Özer Sencar AK Parti ve CHP'de yükseliş olduğunu, HDP ve MHP oylarında değişim olmadığını söyledi. Sencar, AKP ve CHP’deki bu artışın kaynağının ise 7 Haziran’da her iki partinin de sandığa gitmeyen seçmen’ olduğunu belirtiyor.

“MHP ve HDP’de ise 7 Haziran seçimlerine göre bir değişiklik yok. Bu sonuçlara göre şunu söyleyebiliriz. Bugün itibarıyla Ak Parti’nin tek başına iktidar olma şansını görmüyoruz. Koalisyon süreci başlayacak.”

7 Haziran seçimlerinden bu yana terör olayları sonucu ölmüş 500 kişi olduğuna dikkat çeken Sencar, 102 kişinin öldüğü saldırının Pollmark’ın araştırmasından sonra gerçekleştiğini söylüyor. “Ancak şunu görüyoruz ki değişik terör olaylarında 500 kişilik vakası var. Ama partilerin oylarında bir değişiklik yok. Son katliamın da seçmenler üzerinde çok ciddi bir etkisinin olmasını beklemiyorum. Çünkü bütün partilerin mevcut oyları, partilerine son derece bağlı seçmenlerden oluşuyor.100 kişinin öldüğü bir katliam bile seçim sonuçlarını değiştirmiyorsa, doğal olarak meydana gelmiş organik terör olayları dahi olsa seçim sonuçlarının değişeceği kanaatinde değilim.”

Sencar, özellikle şehir merkezlerinde oturan seçmenler çok fazla etkilenmelere açık olmadığını, sadece Güneydoğu’daki bazı şehir ve ilçelerde devam eden durumun oylar üzerindeki etkisini kestiremediklerini kaydediyor. “Güneydoğu’da neler yaşandığından haberdar değiliz. Güvenlik güçleriyle PKK militanları arasında arasında neler yaşandığını bilmiyoruz. Güvenlik güçlerinin ve oradaki yerel siyasilerin halka neler empoze etmeye çalıştığını bilmiyoruz. Hem medya karartması var. Hem de hükümetin oradaki halka yönelik operasyonları var.”

Özer Sencar güneydoğudaki Hür Dava Partisi destekçilerinin yaklaşık 100 bin oyunun Ak Parti’ye gideceğini, bu durum yüzünden AKP lehine ve HDP aleyhine iki ya da üç milletvekilinin yer değiştirebileceğini söyledi. AK Parti’deki Kürtler’in yüzde 75’inin HDP’ye geçtiğini savunan Sencar, HDP’nin 13 puanın 12’sinin Kürtlerden geldiğini söylüyor.

Özer Sencar, Tayyip Erdoğan’ın icraatlarına ve söylemlerine olan güven ve onay arttıkça Ak Parti’nin oyları arttıkça artıyor, düştükçe de oyları düşüyor. Haziran seçimlerine göre Tayyip Erdoğan’a olan güvenin 1,5 puan artığını, bunun da 1 Kasım seçimlerine Ak Parti’nin oylarına bir miktar artış olarak yansıyacağını tahminininde bulunuyor.

Sencar, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Suruç ve Ankara saldırıları sonrası söylemleriyle 7 Haziran’da MHP’ye kaptırdığı 3 puanlık oyu henüz geri almaya çalıştığını ancak bunda henüz başarılı olamadığını söylüyor:

“Dağlıca’da PKK’nın askerlere yönelik operasyonu sonrasında, Selahattin Demirtaş’ın zamanlaması ve tonu doğru bir tepki veremediğini şu sözlerle ifade etti. “Gecikmiş ve düşük düzeyde bir tonlamayla herkes silahı bıraksın savaş dursun mealinde konuşmalar yaptı. Bu Türkler arasında Selahattin Demirtaş’ın itibarının düşmesine neden oldu.

Eğer bu hatayı yapmasaydı, Dağlıca sonrası PKK’ya yönelik ciddi bir tepki verseydi HDP’nin oyunu 14-15’lere çok rahat tırmanacağını görüyorduk.”

“Selahattin Demirtaş Tayyip Erdoğan ve Ak Parti’nin iktidarını önleyen en önemli faktör oldu. Esprili üslubu, güçlü polemik kabiliyeti, zeki ve sempatik olması ve yerinde müdahelelerle Ak Parti’yi çok fazla etkiledi. Tayyip Erdoğan’ı zora sokan bir lider haline geldi” diyen Sencar, bunu ne Bahçeli’nin ne de Kılıçdaroğlu’nun yapabildiği kanaatinde: “Demirtaş Tayyip Erdoğan’ın hatta Ak Parti’nin kimyasını bozdu.”

Metropoll araştırma şirketinin sahibi Özer Sencar, Selahattin Demirtaş’ın hem iktidarın hem de Kandil’in hedefinde olduğunu söylüyor. Sencar, hem iktidarın Demirtaş’tan intikam aldığını, siyaseten yıpratmaya çalıştığını hem de Kandil’deki liderlerin PKK’nın Kürt kamuoyundaki itibarının azaldığını düşünmesine yol açan isim olduğuna dikkat çekiyor.

Demirtaş’ı Kürt seçmenler arasında adeta bir fenomene dönüşmesinin Kandil’deki liderler tarafından hoş karşılanmadığını savunan Sencar, PKK liderlerinin Dağlıca ve Iğdır’daki güvenlik güçlerine yönelik saldırılarındaki hedeflerinden birinin de Demirtaş’ın Türkiye genelindeki imajı ve itibarını aşağıya çekmek olduğunu söyledi. “Örgüt içi rekabetle açıklanabilir bir durumdur. Aynı zamanda iktidar da Demirtaş’ın itibarını aşağıya çekmeye çalışıyor. Çünkü Selahattin Demirtaş, Ak Parti iktidarına son verdi.”