Türk Dünyası kültür ve sanat ile var olacak!

Araştırmacı Yazar Şamil Kucur; Türk Dünyası toplulukları arasında gerçekleştirilecek kültür ve sanat faaliyetlerinin, Türk Milletini ruh birliğine katkı sağlayacağını söyledi.

28 Aralık 2023 Perşembe 17:41
Türk Dünyası kültür ve sanat ile var olacak!






Türk Dünyası kültür ve sanat ile var olacak!

Kırım Tatar Türkleri Derneği İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen "Türk Dünyasında Kültür ve Sanatın Önemi" başlıklı konferansta konuşan araştırmacı yazar Şamil Kucur, dünya üzerinde farklı coğrafyalarda yaşayan Türk Milletinin, kardeş Türk topluluklarının hayatiyetini sürdürebilmesi için, kişi ve toplum olarak kültür, sanat, dil ve tarih şuurunun mutlaka yaşatılması gerektiğini vurguladı.

Ana dil, din ve tarih şuuru yaşanmalı ve yaşatılmalı

Millet varlığının karşısındaki en büyük tehlikenin Peyami Safa'nın ''Askeri istiladan daha çok tarihini unutturmak, dilini bozmak, dininden soğutmak ve dolayısıyla manevî değerlerini, ahlâkını yozlaştırmak kâfidir.'' cümlelerine vurgu yaparak konuşmasını sürdüren Kucur, ana dil, din ve tarih şuurunun yaşatılmasının gerektiğini söyledi. 

Dil yaşarsa, kültür yaşarsa, millet de devlet de yaşar 

Azerbaycan' Milli Marşı ve ''Çırpınırdın Karadeniz şiirinin şairi Ahmet Cevad, 'Tar' adlı müzik aletini icra etmenin yasaklanmasına tepki olarak ''Oku Tar'' şiirini yazan genç şair Mikail Müşfik de şehit edildiler. Aslında Türk ve Müslümanlara karşı bu baskı, sindirme politikaları Çarlık Rusyası, Bolşevikler tarafından da uygulanmakta idi. Kırım Tatar Türklerinin Milli Marşı olan kurşuna dizilerek şehit edilen ''Ant etkenmen'' şiirinin şairi  ilk Kırım Tatar Muhtar Cumhuriyeti'nin başkanı Numan Çelebi Cihan'ın ve resmi olmasa da gönüllerde ve dillerde Tataristan Milli Marşı olarak kabul edilen ''İy tugan til'' şiiirinin İdil Ural Türklerinin Milli Şairi Abdullah Tukay'ın adlarının bu gün gönüllerde yaşamasına hiç bir güç ve baskı engel olamamıştır.  

Kültür ve Sanatla ayağa kalkacağız

Fikir ve Gönül insanı Fethi Gemuhluoğlu'nun ''“Bu millet sanatla edebiyatla düşürüldü, yeniden onunla kalkacak ayağa” ve yine Gemuhluoğlu'nun ''tarihe dost olmak ve ''coğrafyaya dost olmak''la ancak, milletimizin birlik ve beraberliğini muhafaza edebileceğini ve devletler ve milletler mücadelesinde ayakta kalabileceğini ifade eden Kucur, devlet ve millet varlığını, istiklal ve hürriyeti uğruna Türk Dünyasında sayısız adları unutulmaz büyük şahsiyetlerin hapisler, sürgünlere maruz bırakıldığını ve şehit edilerek, tarihe adlarını altın harfler ile yazdırıldıklarını söyledi.

Ana dile ve milli kültüre sahip aydınlar 

Azerbaycan'da, Türkistan'da (Orta Asya) Sovyetler Birliği baskısı altındaki Türk topluluklarının ana dil, milli kültür ve vatan topraklarının işgal ve istila edilmesine karşı çıkan aydınlar olduğunu vurgulayan Şamil Kucur, Gaspıralı İsmail Bey’in “Dilde, Fikirde, İşte Birlik” şiarını dile getirdikleri ve Sovyet rejimine karşı çıktıkları için, Kafkasya'da, Orta Asya'da şairler, yazarlar, fikir adamları, din adamları sürgün edildiler, hapsedildiler ve kurşuna dizildiklerini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: ' Milli ve dini değerlere olan baskı sadece Sovyetler Birliği sınırları içerisinde sınırlı kalmamış, Balkan coğrafyasında Türk Müslümanlara da,  Irak - Suriye Türkmenlerine de Sosyalist Baas Arap yönetimleri tarafından Türk Milletinin evlatlarına ve genel olarak sosyalist rejime muhalif olan aydınlara da uygulanmıştır. Kırım'da ve Doğu Türkistan'da halen işgal ve baskı devam ederken, milli mücadeleler de çeşitli platformlarda sürdürülmektedir.  baskı devam etmektedir.'' 

Devletlerimiz ve toplumlarımız kültürel alanda işbirliği içinde olmalı

Uzun yıllardır aralarında mesafeler olan ve yeterli derecede birbirlerini tanıma imkanına sahip olamayan kardeş Türk topluluklarının, kurulmuş olan kültürel ilişkilerin daha da artarak sürdürülmesi gerektiğine deyinen Şamil Kucur '' Günümüzde, çok şükür Devle Başkanları düzeyinde devletlerimiz arasındaki münasebetler gün geçtikçe daha da artmaktadır.

Bu süreçte Türk Devletler Teşkilatı, TİKA, TÜRKSOY, Yurt dışı Türkler Akraba Toplulukları, Yunus Emre Enstitüsü vb resmi kuruluşlar ile Türk Dünyası ile ilgili sivil toplum kuruluşları, kardeş Türk devletleri ve toplulukları arasındaki edebiyat, müzik, sinema, tiyatro güzel sanatlar alanlarında, kültürel ilişkilerin daha da güçlendirmesi için gayret sarfetmektedirler. Ancak kardeş ülkelerdeki üniversiteler, sivil toplum kuruluşları arasındaki ilişkilerin karşılıklı olarak daha da güçlendirilmesi ve tv, gazete, radyo programlarında da gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerekiyor.'' diyerek sözlerine son verdi.

Türk Dünyası ve kültür sanat dostlarının iştirak ettiği toplantı sonrasında Dernek başkanı Celal İçten ve emekli öğretmen Kadriye Sümer Şamil Kucur'a günün anısına çeşitli kitaplar takdim etmelerinden sonra, konuklara Özbek pilavı ikramı ile sona erdi.


Milli ve manevi şahsiyetlerimizi tanımak ve bilmek zorundayız

Yaşadıkları coğrafyalarda farklı şekillerde asimilasyon tehlikesi ile karşı karşıya olan Türk topluluklarının, millet varlığını tehlikeye sokacak olan politikalara ve yaklaşımlara karşı, ana dil ve milli kültürün vazgeçilmez unsularından olan müziğimizi, folklorümüzü, edebiyatımızı ve Dede Korkut, Manas, Kaşgarlı Mahmut, Hoca Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Nizami, Mahdum Kuli, Ali Şir Nevai, Fuzuli, Abay, Cengiz Aytmatov, Üzeyir Hacıbeyli, Cengiz Dağcı, Yahya Kemal Beyatlı vb tarihe adlarını yazdırmış müstesna şahsiyetlerimizi bilmek, tanımak ve gelecek nesillere de öğretmek mecburiyetindeyiz.
 

Anahtar Kelimeler:
Türk DünyasıŞamil Kucur
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.