Karslı: AK Parti 5 parçaya bölünür.

Merkez Parti Genel Başkanı Prof.Dr. Abdurrahim Karslı, kendisi ve partisiyle ilgili basında çıkan haberlere cevap verdi.

23 Ekim 2015 Cuma 00:36
Karslı: AK Parti 5 parçaya bölünür.











Karslı: AK Parti 5 parçaya bölünür.

 Merkez Parti Genel Başkanı Prof.Dr. Abdurrahim Karslı, kendisi ve partisiyle ilgili basında çıkan haberlere cevap verdi.
Derin bir yapının, AK Parti ve MHP’nin yarattığı boşluğu dolduracak yeni bir siyasi oluşum kuracağını ve başına da Prof. Dr. Abdurrahim Karslı’nın getirileceği iddia edilmişti. Hatta Bahçeli’nin kamuoyuyla paylaştığı beşinci partinin başında olacak kişinin de Karslı olacağı ileri sürülmüştü.
Karslı, o iddialara yanıt verdi.
AK PARTİ 5 PARÇAYA BÖLÜNÜR
Merkez Parti Lideri, seçimlerden sonra AK Parti 276 milletvekili alırsa, kısa süreli olarak bir müddet daha devam edebileceğini ancak 275’te kaldığı an en az beş parçaya bölüneceğini söyledi.
Karslı, şöyle devam etti:
“Bu tabii bir sonuçtur. Kaçınılmazdır. Biz bundan sonra siyaset nasıl şekillenir, daha doğrusu şekillenmelidir hepimiz bunu konuşmalıyız. Merkez Parti dış güçlerin senaryosuysa ben o senaryonun içinde olsam en başta gider AK Partili olurdum. Herkes söyledi bana ben vicdanen olamam dedim.  ömrünü tamamlamış bir partidir. Nereye gidebilir AK Parti? Şu an AK Parti’nin içinde o kadar grup var ki, Numan Bey’in, Bülent Bey’in, Süleyman Bey’in, Abdullah Bey’in ayrı ayrı grubu var. Herkesin kendine göre bir grubu var. En az grubu olan Tayyip Bey’dir. Gayet açık söylüyorum”
MADDİ VE MANEVİ DOYUMA ULAŞMIŞ BİR İNSANIM
“Ben şahıs olarak bu ülkede maddi ve manevi her türlü doyuma ulaşmış bir insanım. Ben sadece bu memlekette yaşarken siyasetin yeniden dizayn edilmesini, yeniden bir şeyler yapılmasını istiyorum. Bu insanlar da arayış içindeler. Devlet Bahçeli boşa konuşmaz, iyi bilgi alır, söylediklerinde hakikat payı vardır, Bekaroğlu boşuna konuşmaz, bu haberleri, yazıları yazan arkadaşlar boşa konuşmaz. Haber kaynakları sağlamdır onların. Biz kendimizi de saklamıyoruz açıkçası. Türkiye’de beşinci parti değiliz sadece. Beşinci parti mutlaka olmalı, bizim mutlaka Meclis’te olmamız lazım. Ancak sadece bu değil. Ben diyorum ki, Türkiye’de siyaset sil baştan yeniden dizayn edilmelidir. Yoksa Türkiye’yi felakete götürüyoruz. “
HEMEN YARIN PARTİYİ KAPATIRIM
“Türkiye’de kimse şuna ihtimal vermiyor. Benim maddi ve manevi olarak bir birikimim var. Bu birikimimi de bu millet sayesinde elde ettim. Bundan sonra da biraz fedakarlık yapıp bu birikimimi millet için harcamam lazım. Türkiye’de siyaset kokuşmuştur, dibe vurmuştur. Siyasetin ahlakı yok. Dolayısıyla Türkiye’de yeni bir siyaset başlatmak lazım fikrini kimse kabul etmiyor. Genel olarak siyasete baktığınız zaman şunu söylüyor teorisyenler: Siyaset bir topluma birlikte yaşama şuuru aşılar, sonra toplum ortak iyi hedefler koyar ve bu hedefleri yakalamaya çalışır. Türkiye’de siyasete bakın, bu manada bir siyaset varsa ben hemen yarın partiyi kapatırım. Birkaç ay önce Cumhurbaşkanı ana muhalefet partisine ısrarla şunu söylüyordu. Ben sünniyim diyordu, sen de mezhebini söyle. Türkiye’de siyaset öyle bir noktaya geldi ki, dört tane parti var. Biri Sünnilerin, biri Alevilerin, biri Türklerin, biri Kürtlerin. Böyle bir rezillik olur mu? Bu kavramlar üzerine siyaset olur mu? Biz siyasete girerken bir şey söyledik. Din üzerinden, mezhepler üzerinden, etnik değerler üzerinden, tarihe mal olmuş şahsiyetler üzerinden siyaset yapmayacağız. Bizim siyasetimizin esası hukuk ve ahlak, hedefi de milletin menfaati olacaktır. Uygulayacağımız hükümler ise, bugünkü hukukun kabul ettiği pozitif hükümler, uluslararası kriterler olacak. Bir insan bunu açıkça söylüyorsa, doğduğu yer belliyse, okuduğu okullar belliyse, yurtdışındaki çalışması belliyse, yılları da üniversitede herkesin gözünün önünde geçmiş ise, bu derin yapıya mensup diyenler, nerdeyse o derin yapı göstersinler ben de inanayım o zaman.”
KİMSE KENDİNE GÜVENEREK SİYASETTE ORTAYA ÇIKAMIYOR
“Bu şuna benziyor. İki kör köfte yiyormuş. Birisi ötekisine demiş ki, iki iki yeme. Demiş ki ya ben göremiyorum ama bildiğim kadarıyla sen de körsün. Nasıl gördün benim iki iki yediğimi. Demiş ki, ben görmedim de, ben öyle yediğim için muhtemelen sen de öyle yiyorsundur. Bu Türkiye’de maalesef bir usul oldu, kimse kendine güvenerek siyasette ortaya çıkamaz. Bunu bana da sordular. Bir yerden icazet aldın mı, görüştün mü, sen yurtdışında okudun ama bu sadece Almanya ile olmaz, İngiltere, Fransa ile olmaz, ABD’de olmalı deniyor. Bunlar beni hayrete düşüren şeyler. Ben hep şunu söylüyorum. Kendi birikimli arkadaşlarımıza, hukuka, millete, Allah’a güvenerek yola çıktık. Şimdiye kadar da böyle çalıştık. Bu denilen şeyler Türkiye’de olması zaten diyoruz. Yani, beşinci parti değil, Türkiye’de siyaset sil baştan yeniden dizayn edilmelidir.”
PARTİYİ KURDUĞUMUZDA BELLİ OLUŞUMLAR BİZE GELDİ
“Partiyi kurduğumuz zaman belli oluşumlar geldi açıkçası. Dediler ki, biz buraya dahil olalım, füze gibi fırlar gidersiniz birden. Biz de dedik ki, füze gibi fırlarız da, sonra düşersek bin parça oluruz. Biz normal adımlarla gitmek istiyoruz. Bizim bir kaidemiz var. Şunu söylemek istiyorum. Merkez Parti yeni bir siyaset, yeni bir nefes, merkez derken de neden merkez diyoruz? Biz sağ ya da sol diye bir kavram kullanmıyoruz, Kürt, Türk, Alevi diye kavramlar kullanmıyoruz. Bunların hepsi zaten bizim değerlerimizdir. Herkese aynı mesafede olduğumuz için merkez diyoruz. Biz bir yıldan beri çalışıyoruz. Seçimlere girdik, 1 Kasım seçimlerine de girmeyeceğiz dedik. Neden? Orada da ilkesel bir duruş sergiledik. Millet yeni bir seçim istemiyor. Millet koalisyon istiyor. Bir kişi sadece erken seçim istiyor. Bir kişinin figüranı olmayalım biz. Ayrıca milletin parası yok. Seçim dediğiniz zaman iki milyar lira para eder, bunu sokağa atamayız. Ve bu seçim güvenliği zaafa uğratır, insanlar ölür, bu seçim bir dolu sıkıntılar getirir. Böyle bir usulsüzlüğün figüranı olmak istemiyoruz dedik. “
Son Güncelleme: 06.02.2017 19:28
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.